Neşe ,hüzün, öfke gibi çok çeşitli duygusal yaşantımız vardır. Gün içerisinde olumlu veya olumsuz birçok duygu yaşarız. Duygudurum bozukluğu olarak tanımlanan hastalık grubunda yer alan bireyler ise şartlara ve duruma uygunsuz ve abartılı duygu durumu içinde yaşarlar. Bu bireyler belli bir dönemde depresyon da yaşar fakat bazılarının yükselmiş duygu durumları da olmaktadır. Duygudurumun mutsuzluk, çaresizlik, üzüntü, umutsuzluk, keder yönünde kayması depresyon; neşe, coşkululuk, mutluluk, sevinç yönünde kayması ise mani düşündürür.
MAJÖR DEPRESYON
Depresyon genellikle duygudurumunun normale göre daha düşük olması şeklinde yaşanır. Depresyonun var olan semptomları kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. İştahsızlık, kilo kaybı veya çok yeme görülebilir. Yine uykuda artış veya uykusuzluk ve uykunun kalitesinde azalma görülebilir. En az iki hafta süren bu çökkün duygudurumunda ilgi azalmaları ve her zaman yaptığı aktivitelerden zevk alamama yaşanır. Yorgunluk, konsantrasyon bozukluğu, değersiz veya suçlu hissetme ve ölmeyi isteme veya öz kıyım düşünceleri ile de kendini gösterir.
DEPRESYON BELİRTİLERİ NELERDİR?
Depresyonda olan kişi, genellikle bitkinlik ve enerji düşüklüğü olarak ifade ettikleri yorgunluktan şikayet eder. Aynı zamanda konsantre bozukluğu ve dikkatini sürdürme konusunda yaşadığı zorluklar yüzünden çoğu zaman okuduklarını anlayamazlar. Karşılıklı konuşurken yavaş ve uzun duraksamalarla, az sözcük kullanarak konuşurlar. Normalde yaparken zevk aldıkları aktivitelere karşı ilgilerini tamamen yitirirler. Gün boyu mutsuzluk, üzüntü, ağlama isteği içerisindeyken sorumluluklarını yerine getiremeyecek olmasından dolayı kendilerini suçlu ve değersiz hissederler. Sanki içinde bulundukları durum hiç geçmeyecekmiş gibi düşünür ve kendilerini umutsuzluk içerisinde bulurlar.
KİMLER DAHA ÇOK DEPRESYONA GİRER?
Depresyon; insanların %7!sini etkileyen ve kadınlarda erkeklere oranla kat daha fazla görülen oldukça yaygın bir durumdur. Genellikle 20’li yaşların ortalarında başlar fakat çocukluktan yaşlılığa kadarda herhangi bir zamanda ortaya çıkabilir.
Yaşam olayları, çevresel stres, travmalar, cinsel istismar, ihmal, aile içi şiddet, ayrılık, boşanma, işten ayrılma, sevilen birinin kaybı gibi yaşanan olaylar depresyona sebep olabilmektedir.
DEPRESYON TEDAVİSİ NASILDIR?
Yapılan araştırmalar sonucu depresyonun yüksek oranda tedavi edilen bir hastalık olduğunu biliyoruz. Tedavisinde ilaç kullanımının yanı sıra bireysel psikoterapi de en çok tercih edilen uygulamalar arasındadır. Çoğunlukla iki yöntemin birlikte uygulandığı depresyon tedavilerinde başarı oranları daha yüksektir. Hafif şiddetli depresyonda psikoterapi öncelikli olarak uygulanabilmektedir. Terapideki hedef ise depresyonda olan bireylerin yaşama dair olumsuz düşünceleri farkına varmasını sağlamak, uyumu bozan düşüncelerin yerine daha sağlıklı düşünce becerilerinin kazanılmasına yardım etmektir.
BİPOLAR BOZUKLUK
İki uçlu mizaç bozukluğu veya Manik – Depresif Bozukluk olarak da adlandırılır.
BİPOLAR BOZUKLUK NEDİR VE BELİRTİLERİ NELERDİR?
Bipolar bozukluk kişinin duygudurumunun sürekli değişkenlik göstermesidir. Ruh hali sabit ve sürekli değildir. Eğer depresif dönemde ise mutsuzluk, umutsuzluk, hüzün, zevk alamama gibi depresyonun belli kalıpları görülür. Eğer kişi manik dönemde ise; pek çok kişide görülen yüksek özgüven, az uykuyla dinlenme ve yükselmiş aktivite görülür. Riskli iş girişimleri, yargılama kapasitelerinde kayıp, korunmasız cinsel ilişkiler, fikirlerini, planlarını ve işlerini, dinleyen herkese anlatmaya karşı aşırı istek, yüksek sesle hızlı baskın konuşma, coşkulu duygu durum, rahatsız edici veya saldırgan davranışlar gibi özellikler meydana gelmektedir.
BİPOLAR BOZUKLUĞUN GÖRÜLME SIKLIĞI NEDİR?
Erkeklerde ve kadınlarda eşit derecede görülmektedir ki bu da genel yetişkin nüfusunun yaklaşık %1’ini oluşturmaktadır. Bipolar bozukluk güçlü bir şekilde kalıtsaldır. Çoğunlukla ergenlik dönemi ya da ilk yetişkinlik dönemi ortaya çıkmaktadır.
BİPOLAR BOZUKLUK TEDAVİSİ NEDİR?
Bipolar bozukluk tedavisinde ilaç kullanımının yanı sıra psikoterapi alınması da oldukça fayda sağlar. Psikoterapi sayesinde kişinin manik ve depresif atakları tetikleyen stres faktörleri üzerinde çalışarak, stresle başa çıkma yöntemleri geliştirir.