Dikkat eksikliği ve hiperaktivite genetik nedenli, nörobiyolojik bir bozukluktur. Çocuklukta en sık görülen davranış bozukluğu olmasına rağmen, semptomları yetişkin hayatta da devam etmektedir. Görülme sıklığı %5-7 gibi yüksek bir orandır.
Semptomlar genel olarak çocuk okula başlamadan ortaya çıkar. Ancak bu bozukluğun tanısı 9 yaşından önce verilmemektedir.
Belirtileri Nelerdir?
Öğretmenler genellikle, sürekli hareket halinde olan, huzursuzlukları ve sürekli hareketli olmaları nedeniyle dersi bölen, sıraların üzerinde atlayan, çok konuşan, başkalarının sözünü kesen, sırasını bekleyemeyen ve sessizce oynayamayan bu çocukları fark eder ve bir değerlendirmeye yönlendirir.
Aileler bazen dikkat eksikliği ve hiperaktivite tanısı almış olan çocuklarının diğer çocuklara nazaran daha fazla ağladığını, daha huzursuz ve sinirli olduklarını ve uyku saatlerinin daha az olduğunu belirtmiştir. Bu çocuklar bir yerde sessizce oturmakla ilgili problemler yaşayabilirler. Zekaları normal olmasına rağmen okuldaki derslere genellikle odaklanamaz ve bu yüzden okuldaki performansları düşüktür. Aynı zamanda dikkat etmek ve o an uğraştıkları iş veya oyun üzerinde dikkatlerini sürdürmek ile ilgili de zorluk yaşarlar. Ayrıntılara önem vermezler ve dikkatsizce hatalar yaparlar.
Bu davranışları; okul, aile ilişkileri ve sosyal yaşamları gibi hayatlarının pek çok alanını kapsar.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu- DEHB Bozukluğu Tedavisi
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tedavisinde önce sebepleri incelenerek tespit edilmelidir. Bunun için uzman doktorunuz tarafından nörolojik testler ve nöropsikiyatrik testler uygulanabilir. Bozukluk derecisine ve ilaç kullanımına gerek olup olmadığı belirlenerek dikkat eksiliği/hiperaktivite tedavisine başlanır. Davranışçı psikoterapi uygulamaları ve anne-baba eğitimiyle tedavi desteklenebilir.