Hemen hemen herkes kendisini başkalarının gözünden nasıl göründüğünü merak eder. Başkalarından ayrı bir insan olarak sosyal kimliğinin farkında olmak ister. Benlik bilinci de bu farkındalığı arttırma eğilimimizdir. Bireyin kendisi ile dış dünya arasında bağlantı kurma becerisidir aslında. Bu bağlantıyı kurabilmek için gün içinde bu hislerimize sık sık kulak vermeliyiz. ‘’ Şuan kendimi nasıl hissediyorum?’’ sorusu her gün kendimize yönelterek hissetmeyi öğrenmemiz gerekir. Çünkü günün koşturmasından, yoğunluğundan ve stresinden yaşadığımız birçok duyguyu geçiştiriyoruz. Kolay gibi görünse de aslında hislerimizin farkına varmak zordur. Burada önemli olan, aktif şekilde hissedenin ‘’ben’’ olduğunu deneyimlemektir.
Aynı zamanda bedenlerimize dair farkındalığımızı da geri kazanmamız gerektiğini vurgulamalıyım. Gün içerisinde bedenimiz hislerimizle ilgili bize ipucu verir. Ruhsal olarak farkındalığımızı arttırmak için bedenimize kulak vermeliyiz.
Çoğu insan şöyle düşünür; ‘’ Bedenim ne hissederse hissetsin, işe gitmeliyim.’’ Sanayileşen çağ insanoğlunu cansız bir makineye indirgeyerek bedenlerimizi hiçe saymayı öğretir.
Unutulmamalıdır ki güçlü ‘’zihin’’ ve güçlü bir ‘’ben’’ için bedenimiz önemlidir.